Öncelikle milletvekilliği seçimlerinde aday olmayacağını net bir şekilde dile getiren Abalı ‘Bildiğiniz gibi 2018 seçimlerinde partimin 2.sıra milletvekilli adayı oldum. Halkımızın şahsıma gösterdiği teveccüh beni ziyadesi ile mutlu etti. Partimiz o seçimde hem yüksek bir oy hem de bir vekil almayı başardı. Kendim vekil olamadım ama partimin vekil çıkarmasına katkıda bulundum. Bizde öncelik partimiz olduğu için ben o dönem hedefime ulaştım inancındayım. Ancak teşkilatım, genel merkezim bu yönde bir görev verirse o ayrı. Bana layık görülen görevi yapmak boynumun borcudur’ ifadelerini kullandı.
Her siyasetçinin bir hedefi olması gerektiğine dikkat çeken Abalı ‘Hedefsiz siyasetçi birşey veremez. Benim de hedeflerim var. İlk hedefim teşkilatımıza il başkanı olmak. Sayın İl Başkanımız Erdal Baloğlu görevi bıraktığında onun taşıdığı bayrağı ben taşımak istiyorum. Bu benim öncelikli hedefim. Ondan sonra da 2024’de yapılacak olan yerel seçimlerde partimden Kırıkkale Belediye Başkan Adayı olmak istiyorum. Tabi tüm bunlar için gerekli şartların oluşması lazım. Bunlar bir hedef. Olur olmaz orasına önce Allah sonra partimiz sonrasında da halkımız karar verecek’ dedi.
Milletvekilliğini düşünmemesinin bir zaafiyet olarak değerlendirilmemesi gerektiğini dile getiren Abalı, 2007’den bu yana aktif siyasetin içinde olduğunu, yönetim kurulu üyeliği, il başkan yardımcılığı, vekil adaylığı ve 3 dönem merkez ilçe başkanlığı yaptığını hatırlatıp neden belediyeyi hedeflediğini de şu sözlerle aktardı; ‘ Vekillikle belediye başkanlığı çok farklı hizmet noktalarıdır. Mevcut sistem, hizmette belediye başkanlığını bir adım öne çıkardı. Yerel bazda daha fazla katkı vereceğiniz bir mecra belediye. Hizmet odaklı düşünen bir belediye başkanı memleketine çok fazla değer katar. Bu yüzden belediye başkanlığı benim için daha doğru bir yer olarak geliyor’
İşi ehline vererek, liyakatlı bir kadro ile ihtiyaçların doğru tespit edilmesi ve kaynakların yerinde kullanılması sonucu yerel yönetimde başarıya ulaşılabileceğini belirten Abalı ‘ Başkan herşeyi bilen değildir. Bilenlerle çalışandır. Liyakat burada önem kazanıyor. Siz işi bilene teslim eder, ihtiyacı doğru tespit ederseniz hizmet etmemek gibi bir durumunuz olamaz.’ diye konuştu.
Siyasette tecrübeli isim noktasında olduğunu ve tabanı, tavanı tanıdığını belirten Abalı, buna karşılık öğreneceği daha çok fazla şey olduğunu söyledi. ‘Köküm, kökenim bu memlekette kök saldı. Memleket sevdam var.’ diyen Abalı ‘Bu sevdanan ötürü birşeyler yapmak, bu şehirde eserim olsun istiyorum. Malumunuz avukatım. Mesleğim gereği çözüm bulmaya odaklıyım. Sorunları ortadan kaldırmak mesleğimizin bir parçası. Mesleki tecrübemle siyasi birikimimi biraraya getirip güzel işlere imza atacağım inancındayım’ dedi.
İlimizde ki bölgecilik algısına da değinen Abalı ‘Eski dönemlere baktığımız zaman bölgeciliğin şehrimizin bir gerçeği olduğunu kabul etmemiz lazım. Ancak geldiğimiz nokta da bunun yavaş yavaş etkisini kaybettiğini görüyoruz. Her yöreden siyasete dahil olan arkadaşlarımızın ortak amacı şehre hizmet etmek. Bir bölgeye yada belirli bir kesime değil. Zaten o zihniyete sahip olanların başarılı olma ihtimali de yok. Bu şehir, her metrekaresi her bir bireyi ile eşit hizmete ulaşmalı. Amacımız, hedefimiz bu yönde olmalı’ yorumu getirdi.
Cumhur ittifakına da değinen Abalı şunları söyledi; ‘Bu ittifak parti menfaatleri doğrultusunda kurulmuş bir ittifak değil. Bu ittifakın kökünde memleket var. Ülkenin geleceği var. Vatanın birliği var. İçerden ve dışarıdan ülkemizi yıkmaya parçalamaya çalışan düşmanlara karşı tek vücut olma hassasiyeti var. Her bir Türk vatandaşının kardeşçe, refah içinde yaşama arzusu var. Bu ittifak bir pazarlık, kadrolaşma amacı gütmeyen sadece ve sadece ülkeyi bize emanet eden çocuklarımıza yaşanabilir bir ülke bırakma arzusu olan bir ittifaktır’
İttifak üyelerinin birbiri hakkında geçmişte ki söylemleri hatırlatılan Abalı buna şu şekilde cevap verdi; ‘Bakın bir aile düşünün. Baba-evlat, abi- kardeş. Bu ailede bireyler zaman zaman kendi içlerinde tartışırlar, kavga ederler. Birbirlerine sert sözler söylerler ama dışarıdan bir tehlike geldiğini sezince o çatı altında tek yürek olurlar. Tüm kavgaları bir kenara bırakıp altında yaşadıkları yuvanın huzuru için birlik olurlar. Biz MHP olarak hiçbir değerimizi geri plana atmadık. Değerlerimizden taviz vermedik. Ülkenin geleceği için dışarıdan gelen tehlikeye karşı bir aile mensubu olarak bir olduk birlik olduk’
Ülkenin zor günlerden geçtiğini, salgının da buna eklendiğini kaydeden Abalı ‘ Bu süreçte en fazla olumsuz etkilenen kesim esnaflarımız oldu. Ciddi bir sıkıntı içerisine girdiler. Hükümetimiz bu noktada normalleşme sürecini başlatarak esnafın nefes almasını sağladı. Yeterli mi değil ama sağlık ordumuzu, kendi sağlığımızı düşündüğümüzde biraz daha sabretmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu vesile ile tüm sağlık camiamızın da 14 Mart Tıp Bayramını kutluyorum. İnşallah salgını konuşmadığımız nice bayramları birlikte yaşarız’ temennisinde bulundu
İnternet medya temsilcilerinin başlattığı ‘Kırıkkale Buluşmaları’ tüm hızıyla devam ediyor. Süvariler Binicilik Kulübü’nde gerçekleşen ve katılımcıların her konuda görüş belirtebildiği buluşmaların 9.sunun konuğu MHP Merkez İlçe Başkanı Avukat Murat Abalı oldu. Samimi bir ortamda gerçekleşen görüşme de Abalı, siyasette ki hedeflerini dile getirdi.
Öncelikle milletvekilliği seçimlerinde aday olmayacağını net bir şekilde dile getiren Abalı ‘Bildiğiniz gibi 2018 seçimlerinde partimin 2.sıra milletvekilli adayı oldum. Halkımızın şahsıma gösterdiği teveccüh beni ziyadesi ile mutlu etti. Partimiz o seçimde hem yüksek bir oy hem de bir vekil almayı başardı. Kendim vekil olamadım ama partimin vekil çıkarmasına katkıda bulundum. Bizde öncelik partimiz olduğu için ben o dönem hedefime ulaştım inancındayım. Ancak teşkilatım, genel merkezim bu yönde bir görev verirse o ayrı. Bana layık görülen görevi yapmak boynumun borcudur’ ifadelerini kullandı.
Her siyasetçinin bir hedefi olması gerektiğine dikkat çeken Abalı ‘Hedefsiz siyasetçi birşey veremez. Benim de hedeflerim var. İlk hedefim teşkilatımıza il başkanı olmak. Sayın İl Başkanımız Erdal Baloğlu görevi bıraktığında onun taşıdığı bayrağı ben taşımak istiyorum. Bu benim öncelikli hedefim. Ondan sonra da 2024’de yapılacak olan yerel seçimlerde partimden Kırıkkale Belediye Başkan Adayı olmak istiyorum. Tabi tüm bunlar için gerekli şartların oluşması lazım. Bunlar bir hedef. Olur olmaz orasına önce Allah sonra partimiz sonrasında da halkımız karar verecek’ dedi.
Milletvekilliğini düşünmemesinin bir zaafiyet olarak değerlendirilmemesi gerektiğini dile getiren Abalı, 2007’den bu yana aktif siyasetin içinde olduğunu, yönetim kurulu üyeliği, il başkan yardımcılığı, vekil adaylığı ve 3 dönem merkez ilçe başkanlığı yaptığını hatırlatıp neden belediyeyi hedeflediğini de şu sözlerle aktardı; ‘ Vekillikle belediye başkanlığı çok farklı hizmet noktalarıdır. Mevcut sistem, hizmette belediye başkanlığını bir adım öne çıkardı. Yerel bazda daha fazla katkı vereceğiniz bir mecra belediye. Hizmet odaklı düşünen bir belediye başkanı memleketine çok fazla değer katar. Bu yüzden belediye başkanlığı benim için daha doğru bir yer olarak geliyor’
İşi ehline vererek, liyakatlı bir kadro ile ihtiyaçların doğru tespit edilmesi ve kaynakların yerinde kullanılması sonucu yerel yönetimde başarıya ulaşılabileceğini belirten Abalı ‘ Başkan herşeyi bilen değildir. Bilenlerle çalışandır. Liyakat burada önem kazanıyor. Siz işi bilene teslim eder, ihtiyacı doğru tespit ederseniz hizmet etmemek gibi bir durumunuz olamaz.’ diye konuştu.
Siyasette tecrübeli isim noktasında olduğunu ve tabanı, tavanı tanıdığını belirten Abalı, buna karşılık öğreneceği daha çok fazla şey olduğunu söyledi. ‘Köküm, kökenim bu memlekette kök saldı. Memleket sevdam var.’ diyen Abalı ‘Bu sevdanan ötürü birşeyler yapmak, bu şehirde eserim olsun istiyorum. Malumunuz avukatım. Mesleğim gereği çözüm bulmaya odaklıyım. Sorunları ortadan kaldırmak mesleğimizin bir parçası. Mesleki tecrübemle siyasi birikimimi biraraya getirip güzel işlere imza atacağım inancındayım’ dedi.
İlimizde ki bölgecilik algısına da değinen Abalı ‘Eski dönemlere baktığımız zaman bölgeciliğin şehrimizin bir gerçeği olduğunu kabul etmemiz lazım. Ancak geldiğimiz nokta da bunun yavaş yavaş etkisini kaybettiğini görüyoruz. Her yöreden siyasete dahil olan arkadaşlarımızın ortak amacı şehre hizmet etmek. Bir bölgeye yada belirli bir kesime değil. Zaten o zihniyete sahip olanların başarılı olma ihtimali de yok. Bu şehir, her metrekaresi her bir bireyi ile eşit hizmete ulaşmalı. Amacımız, hedefimiz bu yönde olmalı’ yorumu getirdi.
Cumhur ittifakına da değinen Abalı şunları söyledi; ‘Bu ittifak parti menfaatleri doğrultusunda kurulmuş bir ittifak değil. Bu ittifakın kökünde memleket var. Ülkenin geleceği var. Vatanın birliği var. İçerden ve dışarıdan ülkemizi yıkmaya parçalamaya çalışan düşmanlara karşı tek vücut olma hassasiyeti var. Her bir Türk vatandaşının kardeşçe, refah içinde yaşama arzusu var. Bu ittifak bir pazarlık, kadrolaşma amacı gütmeyen sadece ve sadece ülkeyi bize emanet eden çocuklarımıza yaşanabilir bir ülke bırakma arzusu olan bir ittifaktır’
İttifak üyelerinin birbiri hakkında geçmişte ki söylemleri hatırlatılan Abalı buna şu şekilde cevap verdi; ‘Bakın bir aile düşünün. Baba-evlat, abi- kardeş. Bu ailede bireyler zaman zaman kendi içlerinde tartışırlar, kavga ederler. Birbirlerine sert sözler söylerler ama dışarıdan bir tehlike geldiğini sezince o çatı altında tek yürek olurlar. Tüm kavgaları bir kenara bırakıp altında yaşadıkları yuvanın huzuru için birlik olurlar. Biz MHP olarak hiçbir değerimizi geri plana atmadık. Değerlerimizden taviz vermedik. Ülkenin geleceği için dışarıdan gelen tehlikeye karşı bir aile mensubu olarak bir olduk birlik olduk’
Ülkenin zor günlerden geçtiğini, salgının da buna eklendiğini kaydeden Abalı ‘ Bu süreçte en fazla olumsuz etkilenen kesim esnaflarımız oldu. Ciddi bir sıkıntı içerisine girdiler. Hükümetimiz bu noktada normalleşme sürecini başlatarak esnafın nefes almasını sağladı. Yeterli mi değil ama sağlık ordumuzu, kendi sağlığımızı düşündüğümüzde biraz daha sabretmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu vesile ile tüm sağlık camiamızın da 14 Mart Tıp Bayramını kutluyorum. İnşallah salgını konuşmadığımız nice bayramları birlikte yaşarız’ temennisinde bulundu.